1- Başlık, Gönderen, Konu Satırı Karakter Sayısına Dikkat Edin
E-posta tasarımcılarının büyük bölümü e-posta açıldıktan sonra abonenin en iyi deneyimi yaşamasına odaklanıyor. Fakat bir çok tasarımcı maalesef ilk dokunuşa gereken özeni göstermiyor. İlk dokunuş aslına bakarsanız en önemli şey ve tasarım e-postanın görüldüğü ilk andan itibaren başlıyor. Abonelerinizin ortalama % 40’ı gönderdiğiniz e-postaların başlık ve konu satırını görüyor. İlk izlenimde aboneninizi yakalayabilmek için başlık, konu satırı ve önizleme metninin karakter sayısına özel ilgi göstermelisiniz.
İpucu: Son dönemde hızla popüler hale gelen emoji kültürü e-postaya da yansımış durumda. Başlık ve konu satırında emoji koyarak daha fazla ilgi çekmeniz mümkün.
E-postaların en az yarısının mobilden ilk olarak görüldüğünü düşünürsek, mobilde kötü deneyim yaratan e-posta başlığı ve konusunun okunamayan uzunlukta olmaması gerekiyor. Yapılan araştırmalar en ideal geri dönüş oranınını yakalayabilmek için gönderenin 25, konu başlığının 35, konu metninin ise 85 karakter civarında olmasını ortaya koyuyor. Konu ve başlık satırlarının uzun tasarlanmış olması e-postanızın ana mesajının görünmemesine neden olacaktır.
İpucu: Gönderilen pek çok e-postada konu satırları genellikle boş geçiliyor ve konu satırında yaygın olarak “bu e-postayı görüntüleyemiyorsanız” metni görünüyor. Konu satırını doldurmadan e-posta gönderimi yapmayı aklınızdan bile geçirmeyin.
2- Görsellerinizi Optimize Edin
Yapılan araştırmalar, ürünleri görsel odaklı düzenleyen e-postaların %65 oranında daha fazla geri dönüş yarattığını ortaya koyuyor. Perakende gibi sektörlerde ürünün fotoğrafı olmaksızın, tüketiciyi satışa yönlendirmek kolay değil. E-posta yoluyla mesajınızı iletirken ürünlerin görsellerini koymayı ihmal etmeyin. Ancak yine de herkesin fotoğrafları e-postalarınızda göreceğini sanmayın. Araştırmalara göre, e-postaların % 40’tan fazlası görüntüleri devre dışı bırakılmış olarak görüntüleniyor. Bu nedenle, her zaman alt metni içeren “görüntüleri kapatma” görünümünde abone deneyiminizi geliştirin. Alt metninizi, e-posta tasarımınızla birlikte gidecek şekilde biçimlendirmelisiniz.
3- Hizalama Kullanın
Uyum her türlü tasarımda olduğu gibi e-posta tasarımında da temel işlerden biridir. Uyumu yakalamak için ürünler ve sıralamalar her zaman belli bir hiza içinde olarak tasarlanmalıdır. Sola hizalama en doğal okuma için yapılırken, orta ve sağ hizalama okumayı çok daha zor hale getirecektir. Bu yüzden soldan hizalı şekilde tasarıma özen göstermelisiniz.
4- Renk Uyumuna Özen Gösterin
Pazarlamada renklerin nasıl kullanılması gerektiği ve ne gibi etkiler yarattığından bahsetmiştik. Pek çok pazarlamacı renk tercihleri için marka yönergeleri etrafında çalışmak zorunda. Ancak bu renklerle deneme yapamayacağınız anlamına gelmez. Renk seçimi söz konusu olduğunda hatırlanması gereken bazı önemli şeyler:
- Kontrastın önemi: Doğru kontrast olmadan, mesajınız arka plan rengine karşı kaybolacaktır.
- Mavi üzeri mavi: Metin bağlantıları genellikle maviye dönüşür; bu nedenle mavi arka planları kullanmaya özen gösterin (Gmail ve iPhone’da sıklıkla olur).
- Renk körlüğü: Renk körlüğü azımsanmayacak kadar insanda rastlanan bir rahatsızlık. Renk seçimleri yaparken bunu göz önünde bulundurun.
5- Fontlarda Hata Yapmayın
Markaların pek çoğunun kendi markasına özel fontu bulunuyor ve bu fontu e-postalarına da yansıtmak gibi dertleri oluyor. Ancak bu yapılabilecek en büyük hatalardan biri. Gönderdiğiniz e-postanın akla gelebilecek sayısız alanda (gmail, outlook, iPhone vb) açılacağını düşünün. Herhangi birinde sizin fontunuz yoksa ki genellikle özel fontlar o cihaza özel olarak yüklenmemişse, hiçbir cihazda bulunmaz, gönderdiğiniz e-posta da okunamayacak demektir. Okunabilirliği sağlamak için, e-postalar için web-güvenli yazı tiplerini kullanın.