Durmadan yazsak acaba ne kadarını anlatabiliriz yazılım sorunlarını. Bu öylesine geniş bir anlam içeriyor ki, nereden başlayacağınızı dahi bilemiyorsunuz.

Tüm evrenin oluşumu hala devam eden bir yazılım sanki değil mi? İnsanın bilim diye ifade ettiği ise bu yazılımın kodlarını çözme sürecidir. Bu süreç kuantum fiziğinin ifade ettiği gibi etkileşimlidir. Evrenin kodlarını çözmeye çalışırken, bir yandan da evrenin yazılımını geliştiriyor insanoğlu farkında olarak veya olmayarak bu yazılımın devam eden parçasına dönüşüyor.

Bir web tasarım olayı bile basit kodlardan başlar. Kod denilen şey ise, bilgisayarın anlayabileceği komutlardan ibarettir. Bir makine ne anlayabilir ki? Kaç kelime ya da kaç kod anlayabilir gibi ukalaca bir soru hemen çıkar karşımıza burada. Oluşumu sonsuz ve sınırları sonsuz olan evrende, insan neyi ne kadar anlayabilir? Bu soruyu sormak gibidir, bir makine ne anlayabilir sorusu.

Yazılım makine ile diğer makinaların ve insanların etkileşim yaşayabilecekleri süreci oluşturmaktır. Buna programlamada diyebiliriz.

Makinaların makinalar ve makinaların insanlar ile etkileşimi de sonsuz bir süreç izleyebilir. Başlangıcı ve sonu olmayan bir süreç de, fani programcılar, ara, kendilerini düşen görevleri icra ederler. Burada ki temel sorun ve risk makineleşmekdir. Kavramsal olarak bu ifadenin anlamsal sınırı var mı? Elbette yok, insanın makinadan ayrılan temel özelliği, hisleri, düşüncesi ve manevi dünyasıdır. İlk anlatılmaya çalışılan husus da bu. Yazılım ve programla süreci, aşırı yoğun çalışmayı gerektirir. Bu denli yoğun çalışmak da his, düşünce ve maneviyat kaybına yol açar. Bu anlaşıldığında ise her şey biraz geç olmuştur. Zira bu meslek, sosyal olmayan insanların yaptığı bir meslektir. Sosyal olmayan insanlarda, diğer insanlarla etkileşimde ortaya çıkan hisleri kaybettiklerini biraz geç anlarlar. Zaten bu süreç sosyalite bozukluğu ile başlar ve derinleşerek, kayıp büyüyerek devam eder. Bu durum için en genel felsefi kavram galiba yabancılaşma olabilir. İnsanın ürettiğine benzeşmesidir. Robotlaşmak denebilir belki bu duruma.

Yazılımın asıl sorunu yabancılaşma olunca diğer sorunları öncelemek olmaz diyemeyiz. Teknik boyutta her şey insanın sınırlarını zorlamasıdır yazılım denen süreç. Sürekli yaratıcılık, gerginlik, yoğunluk halidir. Rekabet hırsıda bulaşır ise bu sektör de insan vasfını yitirmemek pek de elde değil.

Kaynak:http://www.vyazilim.com/yazilim-sorunlari.html